İÇİNDEKİLER
Covid-19 ve Deliryum
Covid servislerinde yatan ileri yaşta covid hastalarında hafıza işlevlerinde gerileme, algı bozuklukları, hayal görme, kişileri karıştırma şeklinde belirtiler veren delirium vakalarında hızlı bir artış gözlemlendi.
Delirium: Ani ya da kısa sürede başlayan – dalgalı gidiş gösteren – bilinç, yönelim ve dikkat başta olmak üzere beyin işlevlerinde yaygın bozulma görülen – yatan hastalarda en sık karşılaşılan nöropsikiyatrik sendromlardan biridir
Sondra Crosby, Massachusetts’teki Boston Tıp Merkezi’ndeki bir doktor olarak görevinde bulunduğu bölgede COVID-19’a yakalanan ilk insanlardan bazılarını tedavi etti. Nisan ayında kendisini kötü hissetmeye başladığında Crosby kendisinin de enfekte olduğunu öğrendi.. İlk başta semptomları soğuk algınlığına benziyordu ama ertesi gün yataktan kalkamayacak kadar hastaydı. Yemek yemekte zorlandı ve kocasına enerji verici içecekler ve ateş düşürücü ilaçlar getirmesi için yardım istedi. Beş gün boyunca Crosby, telefonunu nasıl açacağı ya da adresinin ne olduğu gibi en basit şeyleri hatırlayamayan birine döndü. Hayal görmeye başladı, duvarlarında kertenkeleler gördü ve burnuna çirkin bir sürüngenin kokusu geldi. Crosby, ani ve şiddetli yönelim bozukluğunun resmi tıbbi terimi olan deliryum geçirdiğini ancak çok sonraları farkedecekti.
COVID-19 ile hastaneye kaldırılan kişileri tedavi eden doktorlar, çok sayıda deliryum yaşadığını ve durumun hızlı bir şekilde yaşlı yetişkinleri etkilediğini bildiriyor. Fransa’nın Strazburg kentinde Nisan 2020’de yapılan bir araştırma, koronavirüs ile ağır hasta olan kişilerin% 65’inin bir deliryum belirtisi olan akut kafa karışıklığı yaşadığını ortaya koydu. Geçtiğimiz ay, Nashville, Tennessee’deki Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’ndeki bilim adamları tarafından Amerikan Göğüs Doktorları Koleji’nin yıllık toplantısında sunulan veriler, yoğun bakım ünitelerinde COVID-19 tedavisi gören izledikleri 2.000 kişinin% 55’inde de deliryum bulgularına rastladı. Bu rakamlar, doktorların alışkın olduklarından çok daha yüksektir: 2015 meta-analizine göre genellikle kritik derecede hasta olan kişilerin yaklaşık üçte biri deliryum geliştirmiştir.
Deliryum, COVID-19’da o kadar yaygınlaştı ki, bazı araştırmacılar bu durumu hastalığın tanı kriterlerinden biri haline getirmeyi önerdiler.
Boston’daki Marcus Yaşlanma Enstitüsü ve Harvard Tıp Fakültesi’nde 30 yıldan uzun süredir deliryum üzerine çalışan bir geriatrist olan Sharon Inouye, pandeminin hekimlerin bu duruma ilgisini artırdığını söylüyor.
Klinisyenler servislerinde anlık kafa karışıklığı ve ajitasyon (hastada çırpınma durumu) gerçekleriyle yüzleşirken, Inouye ve diğer araştırmacılar gelecekten endişe duyuyor.
Geçtiğimiz on yılda, uzun vadeli çalışmalar, tek bir deliryum atağının yıllar sonra demans gelişme riskini artırabileceğini ve hali hazırda durumu olanlarda bilişsel düşüş oranlarını hızlandırabileceğini ortaya koymuştur.
Deliryum ve demans arasındaki bağlantıların çözülmesi zor oldu: Araştırmacıların sonuç almak için hastaları yıllarca takip etmesi gerekiyor. Pandeminin neden olduğu deliryumlu kişilerdeki artış, dikkatleri duruma odakladı.
ve bilim insanlarına hastaları takip etmek ve deliryumun uzun vadeli bilişi etkileyip etkilemeyeceğini belirlemek için eşsiz bir fırsat sağladı.
Araştırmacılar, bunama dahil COVID-19’un uzun vadeli nörobilişsel etkilerini keşfetmek için birkaç çalışma başlattı.
ve Inouye ve diğerleri, bu çalışmanın araştırmacıların iki koşul arasındaki bağlantıları gerçek zamanlı olarak keşfetmelerine izin vereceğini umuyor.
KAYNAK: Nature.com
Bu sitede yer alan içerikler tamamen içerik sahibine aittir. Teşhis veya tedavi niteliğinde değildir. Şikayetleriniz için doktorunuz ile görüşünüz.